İğnesiz mezoterapi, geleneksel mezoterapi yöntemine alternatif modern bir uygulamadır. Tüm cilt tipleri için uygun olan bu yöntem, herhangi bir yan etkiye neden olmadan cildin sağlıklı ve canlı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur. Frozen face olarak da bilinen iğnesiz mezoterapi; beslenme alışkanlıkları, sigara kullanımı ya da yaştan etkilenen incelmiş ve susuz kalmış ciltler için uygundur. Düzensiz pigmentasyonu gidermek için de tercih edilir. Çoğunlukla yüz, boyun ve göğüs bölgesine uygulanır.

İğnesiz Mezoterapi Nedir?
İğnesiz mezoterapi, cildin sıkılaşması ve gençleşmesine yardımcı olan vitaminlerin, enzimlerin, bitki özlerinin ve antioksidanların nüfuzunu artıran bir yöntemdir. Etkili olmasıyla bilinen bu yöntem invaziv olmadığı için güvenlidir. Serbest radikalleri nötralize eder, ciltteki melanin miktarını azaltır, cilt tonunu eşitleyerek cildin aydınlanmasını sağlar ve doğal kolajen üretimini artırarak cilt dokusunun iyileşmesine yardımcı olur.

İşlem sırasında cilde doğal ve güçlü bir sıvı enjekte edilir. Bu çözelti, incelmiş cildi onarmak için tasarlanan tıbbi bir üründür. Ayrıca kolajen gibi güçlendirici proteinlerin sentezini de artırır. Çözeltinin içindeki birincil bileşen, cildin doğal nemlendiricisi olan hyalüronik asittir. Bazı durumlarda farklı bir aktif bileşen olan C vitamini ile de birlikte kullanılabilir. Bu iki bileşen cildi besler, nemlendirir ve cildin yaş kaynaklı gelişen onarım ve iyileşme ihtiyacını karşılar.

Kullanılan cihazlar, elektromanyetik darbeler ya da ultrasonik dalgalar sayesinde dermis olarak da bilinen cildin derin katmanlarına aktif maddeler verilmesini sağlar. Cihazlarda değişken alternatif akım kullanılır.

Bu uygulamada ağrı, morluk, şişlik ve kızarıklık gibi yan etkilerin oluşma ihtimali iğneli mezoterapiye kıyasla düşüktür. İnce kırışıklıkları tahrişe ve herhangi bir rahatsızlığa neden olmadan azaltabilir. Tüm cilt tipleri üzerinde uygulanabildiği için işlem sırasında akne gibi cilt kusurlarına neden olabilecek komedojenik maddeler ile alkol, paraben, metilizotiazolinon gibi koruyucular, mineral yağlar gibi içerikler kullanılmaz.

İğnesiz Mezoterapi Ne İşe Yarar?
İğnesiz mezoterapi yöntemi, aşağıdaki durumların sağlanması için kullanılır:

Cilt tonunu eşitlemek ve kırışıklıkları azaltmak için kolajen hücrelerinin uyarılması
Hücrelerin beslenmesi, cildin su tutma kabiliyeti
Daha genç ve sağlıklı bir cilt için antioksidan ve antienflamatuvar etki
Yaşlanma karşıtı etki
Yağ hücrelerini uyararak lokalize bir yüz şekillendirme etkisi ya da yüzde dolgunlaştırma etkisinin sağlanması

İğnesiz Mezoterapi Kullanım Alanları Nelerdir?
İğnesiz mezoterapi, sıklıkla cilt tonunun eşitlenmesinde ve kırışıklıkların azaltılmasında tercih edilir. Ayrıca cildin nemlenmesine yardımcı olmak, selülit ve çatlak görünümünü azaltmak için kullanılır. Cilt, belirlenen seansların ardından gözle görülür şekilde daha pürüzsüz ve sıkı hale gelir. Kan dolaşımı arttığı için cildin renginde de değişim görülür.

İğnesiz mezoterapi, aşağıdaki durumlar için uygulanır:

Anti-aging işlemleri
Kırışıklıkların azaltılması
Selülit görünümünün azaltılması
Yağ bezelerinin giderilmesi
Akne gibi cilt problemleri
Kolajen uyarılması
Cilt germe
Donuk ya da parlaklık kaybı görünen cilde nem kazandırılması
Hiperpigmentasyon’un azaltılması
Zayıflama
Kas ağrılarının azaltılması
Yeni saç çıkmasının sağlanması
Bunların dışında topikal ya da enjekte edilebilir ilaçlar içeren diğer tedavilerde de kullanılabilir. İsteğe bağlı olarak herhangi bir ilacın ya da formülasyonun etkili bir şekilde verilmesini sağlar. Lazer, iğne mezoterapisi gibi farklı işlemlerin tamamlayıcısı olarak da uygulanabilir.

Kırışıklık karşıtı bir yöntem olarak uygulandığında yüz dokusunun nemini ve kan dolaşımını artırır. Bu sayede fibroblast üretimi için cildin uyarılmasını sağlar. Fibroblastlar, cildin pürüzsüz görünümünü ve esnekliğini korumaya yarayan kolajen ve elastinin üretiminde önemli bir rol oynar.

Yaşlanma karşıtı aktif bileşenler içeren çözeltilerle gerçekleştirilen uygulamalar, yaş aralığına göre belirlenir. 20+, 30+, 40+, 45+ gibi farklı yaş gruplarına göre uygulama yöntemi değişiklik gösterebilir. 40 yaşa kadar genellikle canlandırma amacı taşıyan işlemler, bu yaştan sonra gençleştirme ve yer çekiminden etkilenen derinin kaldırılması amaçlarıyla uygulanır.

Sebum üretimi yüksek olan ve akneye meyilli ciltler üzerinde de bu yöntem kullanılabilir. İşlem sırasında kullanılan çözeltiler, sebum ve yağ üretimini kontrol altına almaya yardımcı olur. Akneye neden olan bakteriler kontrol edilerek akne oluşumu minimuma indirilir.